4 Nisan 2015 Cumartesi

abi kafanda kurbağa var?

hahhaha. koca yaşlı şişko dünya? hahaha. gel anlaşalım senle. ben serapsızseraplıserap. gülüyorum, yazıyorum aslında yazacak bir şey bulamıyorum ama yazıyorum. sanırım bir şey yazmak için yazacak bir şey bulmak zorunda değilmişsin. bende ellerim tuşlara değdiği sürece bu yazıyı yazmaya devam edeceğim. bir bulut düşünün, ve şimdide kelimeyi yanlış yazdığında altındaki kırmızı pütürücüklü bulutları düşünün. Türkiye de doğmuş olmamla beraber hala Türkçeyi düzgün yazamam da hayatın ayrı bir kırıtması bana. kırıtma diyorum. kığrıtma. kığrılma. kırılma. bir daha kırılma. valla kırılma kırılınca kırılmaz düşünceler. kırınca kırılır düşünceler. düşünce kırılmasına hiç filtre kahve bastın mı? hahah. peki elmaya tuz döküp yedin mi? bence hala serapsızın seraplısıyla serap olarak tanışmadınız. bende kendime 3. yanık tedavisi uygulaması yapıyorum. hiçbir zamanda anlamadım aslında 1. 2. 3. 4. ,yada türevlerini belki de integralini, yanıklarının arasındaki seviye farkını? sahi 1. yanık mı en ağırıydı yoksa 3. yada 4. ,yada türevlerini belki de integralini, miydi? bazen de en ağırı bile en hafif etkiyi verirken en hafifi de en ağır tepkiyi vermiyor mu sizde de? siz diyorum size ama siz demezsem peki ne diyeceğim size? sanırım bende siz in vücut bulmuş haliyim. ve sanırım kafamdaki kurbağalar kurup kurup vuruyorlar oğa buğa. ondandır 1 dk içinde 5 konu değiştirmem. eğer o kafamdaki beyin fırtınasını bir gün hortuma dönüştürüp, atmosferi delip, stratosferle devam edip, uzaya ulaşırsam kaldırma kuvvetini bizzat kaldırıp, havada süzülerek marshmellow yiyeceğim.
ve şimdi bir sigara içmek için serçe parmağımı klavyeden çekmek zorundayım. buda bizden sizden benden sizden bir kuple olarak burda kalsın. esenlerle esende kalın doğal gaz var üşümezsiniz.