31 Temmuz 2017 Pazartesi

land


Sıcak kumdan kaçan ayaklarım beyaz denizin bebek mavisi dalgalarına bıraktığında kendini gülümse bana çünkü güneşin yüzünü yıkadığı zamanları seviyorum. Göz bebeklerin küçülüyor çünkü ben en çok göz rengini severim. Çünkü göz renginden kendime yansıyan kendimi görürüm. Gülümserim dudağının kenarına ve rüzgar eser kulağındaki küçük tüylere, gülümserim. Çünkü artık en küçük şeylere gülümseme evrenindeyim. Bu evrende herkes en küçük şeylere gülümser, somurtanları küçük kovalardaki büyük dalgalarda boğarız. Bu evrende mutsuzluk yok, bu evrende sonsuz gökyüzündeki sayısız yıldızlar var ve ben neden oradaki kocaman parlak Ay olmayayım ki? Mesela sende hilalim de oturan ve bulutlar da balık tutan kişi olmayasın? Bunları hissedersem bu evrenden hiç çıkmak istemem. Hissetmek ne güzel eylem mesela şuan da masamın karşısında engin bir deniz, dalgalarını kulaklarıma vuruyor. Ay geceyi aydınlatıyor, gözlerimde katy song çalıyor. Işte şuan olmak istediğim ruhta ve olmak istediğim yerdeyim Joel. Şimdi hafızamın geçmiş kısmını silip yeniden başlamalı olan mutluluk evrenindeyim. Joel teşekkür ederim, eğer olmak istediğim Clem olamadan denizin derinliklerinde boğulsaydım çok üzülürdüm. Teşekkür ederim kim olmadığını bilmediğim Joel. Ama belkide biliyorum. Her sabah benimle uyanan, her sabah benimle kahve içen, her sabah benimle gün ışığı çeken, her sabah benimle uyuyan evet evet bu kim benliğim mi yoksa Joel, şey acaba Clem ve Joel hiç bir zaman buluşamıycaklar çünkü ikisi de aynı insan mı? Neyse ne diyordum gözlerinin kenarında ki kaz ayakları değil mi? Ne kadar güzeller Joel. Ne kadar morlar göz altların, şey yapsak mesela sabah içtiğimiz sallama çayını göz altlarına koysak belki dindirir kalp ağrılarını? Neler diyorsun Clem yapma Joel öldü. Denize soktuğunda ayaklarını gıdıklayan beyaz köpükler artık öldü mü? Öldü mü bedeninde dans eden rüzgar? Peki artık yanaklarında mı düştü? Köprücük kemiklerin? Artık sallanamıycak mıyım orada? Hayır Clem Joel ölmedi, sen öldün. Merhaba hoşgeldin.