9 Temmuz 2016 Cumartesi

şey.



yak sigaranı ve nefesini içine çek. evet. başlıyorum. kulağını tırmalar düşünceler. beynini kemirir sesler. ve bir yoktan var etme hikayesidir bu. hayatı kovalarsın. hepimiz bir şeyleri kovalarız. kimiz hayatı, kimimiz aşkı, kimimiz işi, kimizde hiçbir şeyi kovalar. evet ben hiçbir şeyi kovalayanlardanım. şimdi boş yapma kısmını geçtiğimize göre artık gerçek bir şeylerden bahsedebiliriz. gerçek bir şey derken ne kast ettiğimi bilmiyorum. ben gerçek bir şey yaşayamıyorum artık. bugün hiçbir şey yapmayarakta aslında çok şey yaptığımı fark ettim. mesela bir otobüs yolculuğu yaptım. kimilerine göre uyumakla geçen gece yolculuğu benim hayatımda birçok şeyi değiştirdi. arındım. artık tamamen ben ve benliğim vardı. uçsuz bucaksız serapla baş başaydım. otobüsle yolculuk etmek otururken koşmak gibi, ama terlemiyorsun çünkü düşüncelerin koşuyor. uçsuz bucaksız. o geçen her siyah ağaç bir şeyleri ifade ediyor. hızlı hızlı geçmesi ve flu görünmesi geçmişimi temsil ediyor. ama ben genelde gökyüzünün o siyahın 50 tonunu izlemeyi seviyorum. hiçbir çıkışımın olmadığını ve o beynimde sıkışıp kaldığımı temsil ediyor. kimisi ise camdaki yansımasına bakıp, bu ben miyim, kimim ben, ve ne için yaşıyorum der. ama tam o anda karşı yoldan geçen araba uzunlarını yakmıştır ve bi anda kendi yansıman kaybolur. yoksundur artık. sorugulayamazsın kendini. işte o tam bir şeydir ve otobüs ışığıda yetersizdir aydınlatmaz kafandaki kurbağaları. ama sonunda gülümsersin boş mu dolumu güldüğünü bilmeden sadece gülümsersin. boşver gülümse. çünkü hayatındaki boşluğu ancak şeyle tamamlarsın. evet çok fazla şey kullandım çünkü artık adını koyamadığım bir sürü olay yaşıyorum. ve onlara kocaman bir şey demek daha kolayıma kaçıyor. şimdi ben şey derim sen o şey e çok anlam yükleyebilirsin. yüklemelisinde. yükleyin. bense hiçbir anlamı olmayan şeyim. ama beni boşverin. ben kendimi boşvereli çok oldu çünkü. umarım hepimiz kendi içinizdeki şeyi bulup onunla yaşamayı becerebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder