16 Eylül 2016 Cuma

mavimtrakırmızı.


gene denizdeyim. bu şakıya bayılıyorum. beni içine çekiyor, tıpkı tsunami gibi. içimdeki bütün hisleri yutuyor. sadece bomboş gökyüzünde bir sağa bir sola savruluyorum. içim boşalıyor. organlarım bütün bulutları kırmızaya çeviriyor. tam o anda içime deniz suyu doluyor. nefes alamıyorum. içim şişyor bir balon gibi. sonra uçuyorum ufuk çizgisine doğru. ama hiçbir zaman o ufuk çizgisine varamıyorum. denizede yüzüyorum, artık içimdeki deniz suyu bitiyor. sırtımı denize uzandırıyorum. nefes alıp veriyorum, kalbim olmadan. bunu yapabilmem epey bir meditasyon gerektiriyor denizin üstünde. herkes yüzmek ve spor yapmak için yüzerken ben kendimi bulmak için yüzüyorum. dalıp çıkıyorum geçmişime geleceğime. ve belkide zamanını bilmediğim süreler boyunca yatıyorum o denizde. kaçıyorum herşeyden kendimden, yalnızlığımdan, hayattan. içim kan ağlıyor, deniz suyuysa yıkıyor ve yakıyor içimi temizliyor her şeyi. çıldırıyorum belkide. mutlu görünmek çıldırtıyor beni belkide. hayattan kaçmak çıldırtıyor belkide beni. delirdim mi? sanmıyorum. delirmek insanların işi benim değil. bense yalnızlığımın teknesinde sonunu bilmediğim ufuk çizgisine doğru ilerliyorum. ben benliğimi bekliyorum hala içerlerde bi yerlerde varsa bu yolculuğumda bana eşlik edecek tek kişi olan benliğimi bekliyorum. gelir mi bilmem ama beklemek bu hayatta doğduğumdan beri yaptığım tek düzgün şey. iyi dinlemeler, bu mükemmel sesle bütünleşmeniz dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder